Baş Ağrısı Nedir?

Toplumda hemen herkesin hayatında bir kez deneyimlediği baş ağrısı, oldukça yaygın görülen bir rahatsızlıktır. Ağrı hissi, kafanın herhangi bir yerinde başlayabilir.

 Toplumda hemen herkesin hayatında bir kez deneyimlediği baş ağrısı, oldukça yaygın görülen bir rahatsızlıktır. Ağrı hissi, kafanın herhangi bir yerinde başlayabilir. Sıklıkla görülen rahatsızlıklardan biri olan baş ağrısı, toplumun yaklaşık olarak %50`sini etkiler. Erkeklere kıyasla kadınlarda daha sık görülen baş ağrısı, kafanın bir bölümünde olabileceği gibi tamamında da görülebilir. Baş çevresinde ağrıya duyarlı pek çok sinir ve doku bulunur. Baş ve boyun kasları başta olmak üzere periost (kemik zarı), kulak, burun, boğaz, atardamar ve toplardamarların bir ya da birden fazlasının basıya uğraması, kasılması, gevşemesi, yer değiştirmesi gibi etkenler, ağrıya duyarlı sinirlerin etkilenmesine yol açarak baş ağrısına neden olabilir. Toplumda en sık görülen sağlık problemlerinden biri olan baş ağrısı, Uluslararası Baş Ağrısı Derneği tarafından 14 ana grup ve yüzlerce alt grupta sınıflandırılır. Ancak tüm baş ağrısı tiplerinin yaklaşık %90`ını gerilim tipi baş ağrısı ile migren oluşturur. Baş ağrısı tipleri öncelikle primer ve sekonder baş ağrıları olmak üzere ikiye ayrılır. Primer baş ağrıları, altta yatan farklı bir sağlık probleminin olmadığı baş ağrısı tipi olarak tanımlanabilirken %10 oranında görülen sekonder baş ağrısı ise farklı bir sağlık probleminden kaynaklanan baş ağrısı tipi olarak tanımlanabilir. Baş ağrısı tiplerinin ayrıntılarına geçmeden önce sıklıkla sorulan “Baş ağrısı nedir?” sorusunu yanıtlamak gerekir. 

Baş Ağrısı Nedir?

Toplumda hemen herkesin hayatında bir kez deneyimlediği baş ağrısı, oldukça yaygın görülen bir rahatsızlıktır. Ağrı hissi, kafanın herhangi bir yerinde başlayabilir. Ayrıca ağrı, kafanın yalnızca bir bölümünde olabileceği gibi tamamında da etkili olabilir. Hafif şiddetteki baş ağrılarının yanı sıra kişinin günlük işlerini yapmasına engel olarak şiddette de olabilen baş ağrısı, erkeklere kıyasla kadınlarda daha sık görülür. Baş ağrısı vakalarının çok büyük bir kısmını primer baş ağrısı oluşturur. Yaygın görülen migren, küme baş ağrısı ve gerilim tipi baş ağrısı, primer baş ağrısı türlerine örnek olarak verilebilir. Sekonder baş ağrısı ise bilinen farklı bir odak hastalıktan kaynaklanır. Diğer bir deyişle beyin damar hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, beyin tümörleri, menenjit, sinüzit, göz hastalıkları ve diğer bazı enfeksiyonlara bağlı olarak oluşan baş ağrıları, sekonder baş ağrısı kapsamında değerlendirilir. Baş ağrısı türlerine geçmeden önce sıkça sorulan bir diğer soru olan “Baş ağrısı neden olur?” sorusunu cevaplamak gerekir.Baş Ağrısı Neden Olur?Beynin kendisi ağrı hissetmeyen organlardan biridir. Ancak beyni beslenen atardamar ve toplardamarların yanı sıra beyin zarı, diş, kulak, burun, sinüs, boğaz, göz, ense ve sırt kasları ağrıya duyarlıdır. Baş ağrısı, tipleri bakımından çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Dolayısıyla baş ağrısı nedenleri de pek çok farklı sebepten kaynaklanabilir. Baş ağrısı, kısa süreli ya da farklı bir deyişle akut ve / veya ataklar şeklinde olabileceği gibi kronik de olabilir. Doğrudan baş ağrısı tablosuyla ortaya çıkan primer baş ağrıları genellikle genetik geçişlidir ve çevresel faktörler ağrı oluşumunu tetikler. Bu tipte görülen baş arılarının nedenlerinin net olarak açıklanabilmesi için nöroloji uzmanının ayrıntılı olarak hastanın anamnezini alması ve hastayı muayene etmesi gerekir. Yaklaşık %10 oranında görülen ve farklı bir sağlık probleminden kaynaklanan sekonder baş ağrılarının nedeninin anlaşılabilmesi için ise odak hastalığın tanısının koyulması gerekir. Baş ağrısının sürekli ve şiddeti artar nitelikte olması durumunda mutlaka hekime başvurulmalıdır. Ayrıca ağrının, kişinin şimdiye kadar hissettiği en şiddetli baş ağrısı olması durumunda da en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Baş ağrısının şiddeti, ışık ve ses gibi çevresel etkenlerden etkileniyorsa, alınan tedaviye rağmen ağrının yeri ve şiddeti değişiyorsa ağrı, kişinin günlük işlerini olumsuz etkiliyorsa baş ağrısının nedeninin saptanması ve uygun tedavinin düzenlenmesi için mutlaka hekime başvurulmalıdır.Baş Ağrısı Sebepleri Nelerdir?Baş ağrısını yol açabilecek nedenler aşağıdaki gibi sınıflanabilir: –    Kan damarları ile ilgili bozukluklara bağlı nedenler (örneğin inme, beyin içindeki damarlarda yapısal bozukluklar veya ateroskleroz)-    Enfeksiyonlar (örneğin menenjit, ensefalit, nezle, grip vs.)-    Kafa içi basınç değişiklikleri (örneğin yüksek basınç)-    Beyin tümörleri-    Travmalar (örneğin düşme, trafik kazası gibi travmatik durumlardan sonra ortaya çıkan baş ağrısı)-    Stres ve gerilim-    Diğer nedenler (oral kontraseptif kullanımı, adet dönemi, uzun süre ağrı kesici kullanımı gibi)-    Göz bozuklukları (kırma kusurları, glokom vs)-    Az su tüketimi, açlıkBaş Ağrısı Bölgeleri Nelerdir? Baş Ağrısı Tipleri Nelerdir?Baş ağrısı, 14 ana grup ve yüzlerce alt grupta sınıflandırılır. Baş ağrısının şiddeti yavaş yavaş artabileceği gibi ağrı, aniden de yerleşebilir. Hastalar ek olarak mide bulantısı, halsizlikten de şikayet edebilir.Başın belirli bir bölümünde veya tümünde zonklayıcı ve sıkıştırıcı nitelikte rahatsızlığa yol açan baş ağrısı, pek çok farklı nedenden dolayı oluşabilir. Baş ağrısının tetikleyici unsurları da baş ağrısının tipine göre farklılık gösterir. Sık görülen baş ağrısı türleri baş ağrısı yerlerine göre şu şekilde sıralanabilir: Migren Genellikle şiddetli baş ağrısına yol açan migren, çoğunlukla başın tek tarafındadır. Bu ayırt edici bir bulgudur. Kişinin yaşam kalitesinin bir hayli düşmesine neden olabilir. 4 ila 72 saat boyunca süren migrenin, auralı ve aurasız olmak üzere iki farklı tipi bulunur. Yaygın olarak görülen aurasız migrenin yol açtığı baş ağrısı şikayeti çoğunlukla tek taraflıdır. Kişinin başının zonkladığını hissetmesine neden olan migren, ataklar hâlinde seyreder. Çocukluk ya da yetişkinlik döneminde ortaya çıkabilen migren atakları sırasında kişi; ışık, ses ve fiziksel aktiviteye karşı duyarlı hâle gelir.  Çoğunlukla genetik yatkınlık ön planda olsa da çevresel faktörler de migreni tetikleyebilir. Lodos, ısı, nem, basınç ve yükseklik değişiklikleri, gürültü, ışık, koku, uykusuzluk, fazla uyumak ve açlık gibi etkenler migrenin tetiklenmesine yol açabilir. Kadınlarda âdet döneminde hormonal düzenin değişimi de migren ağrısını tetikleyebilir. Auralı migrende ise baş ağrısından önce kişide görsel ya da duyusal bazı belirtiler görülür. Kişi ağrıdan önce zikzak çizgiler ve parlak ışıklar şeklinde oluşan görsel belirtiler hissedebilir. Duyusal aura da ise el, ağız, dil ve çene bölgesinde karıncalanma ya da uyuşma görülebilir. Yaklaşık 10 ila 30 dakika süren bu belirtilerin ardından baş ağrısı başlar. Hastalar genellikle baş ağrısına eşlik eden mide bulantısı belirtir. Auralı migreni olan kişiler zaman zaman aurasız migren atakları da geçirebilir.Gerilim Tipi Baş AğrısıÇoğunlukla tüm başta hissedilen gerilim tipi baş ağrısı, nadiren tek taraflı olarak hissedilebilir. Baş etrafında sıkıştırıcı tipte ağrı olarak hissedilir. Baş çevresi, yüz, çene ve boyun bölgesindeki kasların uzun süre gerilmesine bağlı olarak oluşur. Ağrı yavaşça yerleşir, kademeli olarak artar ve aynı şekilde azalarak kaybolur. Kafanın arka tarafından başlayarak öne doğru yayılım gösteren baş ağrısı, özellikle başın tepe noktasında daha şiddetlidir. Ancak gerilim tipi baş ağrısı çoğunlukla hafif şiddette seyreder ve ağrı sıkıştırma ya da basınç hissi ile karakterizedir. Alın ve şakak bölgesinde basınç hissedilir. Stresin son derece etkili olduğu bu baş ağrısı tipi, genellikle detaycı kişilerde görülür.Küme Baş AğrısıKüme baş ağrısı diğer baş ağrısı türlerine kıyasla daha nadir görülse de bu tip baş ağrısında ağrının şiddeti oldukça fazladır. Kişi genellikle başına bıçak saplanıyormuş gibi ya da kafası oyuluyormuş gibi hisseder. Göz ve şakak bölgesinde ağrıya yol açan küme tipi baş ağrısı, tek taraflıdır. Farklı bir deyişle kafanın sadece bir yarısında hissedilir.  Ağrının olduğu taraftaki göz kızarabilir ya da sulanabilir. Kişinin soğuk terlemesine yol açan küme baş ağrısı, mide bulantısına da yol açar. Tüm yıl boyunca görülebilen, dayanılması güç olan bu baş ağrısı tipi, çoğunlukla dönemseldir. Ağrı, çoğunlukla sonbahar aylarında her gün ya da gün aşırı olarak periyodik olarak aynı saat aralığında tekrar eder. Çoğunlukla 20 ila 45 dakika süren baş ağrısı, bazen 3 saate kadar sürebilir. Aynı gün içinde görülen atak sayısı sekize kadar çıkabilir. Ağrının olduğu taraf dokunmaya karşı hassastır. Kadınlara oranla erkeklerde 9 kat daha fazla görülen küme baş ağrısı, çoğunlukla 20 ila 40 yaşları arasındaki kişilerde görülür.Yüksek Tansiyona Bağlı Ağrıİyi kontrol altına alınamayan yüksek tansiyonu olan hastalarda alında ve bazen de ensede ağrı olarak hissedilir. Tansiyonun düşürülmesi ile rahatlar. İnme için de hazırlayıcı neden olduğu için yüksek tansiyonu olan hastaların tedavilerini aksatmamaları ve düzenli kontrole devam etmeleri gereklidir. Yüksek tansiyonda baş ağrısı ve burun kanaması birlikte görülebilir. Burun kanaması beyin kanamasını önlemek için burundaki kılcal damarların kanaması ile damar içi basıncın düşürülmesi anlamına gelir. Vücudun geliştirdiği koruyucu bir mekanizmadır.Trigeminal Nevraljiye Bağlı Ağrı (Ani Yüz Ağrısı)Yüzde trigeminal sinirin dallarının geçtiği yerlerde ani, bıçak saplanır gibi ve tek taraflı hissedilen yüz ağrısıdır. Soğuk, yüz yıkama, yüze dokunma gibi nedenlerle tetiklenebilir. Ağrı en çok kadınlarda, alt veya üst çenede görülür.Sinüzite Bağlı AğrıAlında, elmacık kemiklerinde ve burunda hissedilir. Sinüzitin diğer bulguları ile tanı konması kolaydır.Orta Kulak İltihabı ve/veya Ağız-Çene Problemlerinin Yol Açtığı AğrıKulak önünde, kulak-çene arasındaki eklem (temporomandibuler) bölgede, çenede hissedilir.Baş Ağrısı için Hangi Bölüme Başvurulur? Baş ağrısı şikayeti olan hastalar tanı ve tedavi için Nöroloji Kliniğine başvururlar.Baş Ağrısını Ne Geçirir?Baş ağrısı tedavisinde ilk adım ağrının karakterini tanımlamak ve altta yatan nedeni tespit etmektir. Altta yatan nedene göre tedavi planlaması yapılır. Baş ağrısı için uygulanabilecek kişisel çözümler arasında gerilimi azaltmak için yoga, meditasyon ve gevşeme tekniklerini uygulamak sayılabilir. Migrende loş ve sessiz bir odada bir süre dinlenmek; ağrıyı tetikleyici gürültü, uykusuzluk ve aşırı yorgunluk gibi durumları önlemenin yanında ataklarda non-steroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ), migrene özgü ilaçlar (ergot türevleri, triptanlar), anti-emetikler, opioidler ve nöroleptikler kullanılabilir. Ayda 2 veya daha fazla atak veya ayda 4 veya daha fazla ağrılı gün geçiriliyorsa, hastada koruyucu tedaviye başlanır. Koruyucu tedavide beta blokerler, antidepresanlar, anti-epileptik ilaçlar ve kalsiyum kanal blokerleri gibi farklı gruplardan ilaçlar kullanılabilir. Botoks, akupunktur ve biyofeedback migren tedavisinde başarılı olan diğer tedavi yöntemleridir. “Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.”

İçerik Kategorileri : Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir